17 Aralık 2016 Cumartesi

FINE ART SANAT BİRLİĞİ KURULUŞUNUN 5.YIL ÖZEL PROJESİ SERGİSİ ''genç İZ'' RESİM & HEYKEL SERGİSİ GÖRKEMLİ BİR GECE İLE KAPILARINI AÇTI

FINE ART SANAT BİRLİĞİ 
KURULUŞUNUN 5.YIL ÖZEL PROJESİ SERGİSİ 
'' genç İZ '' 
RESİM & HEYKEL SERGİSİ 
GÖRKEMLİ BİR GECE İLE KAPILARINI AÇTI
Fine Art Sanat Birliği kuruluşunun 5. yılını çok özel bir sergi ile kutladı.
Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK' e ithaf edilen gece ''Atam Sonsuza Dek İzindeyiz'' misyonu taşımaktadır.
SOL BAŞTAN İTİBAREN: HÜSEYİN ÖZNÜLÜER, MÜKREMİN ALTIKARDEŞ, KÜBRA BULDUKLU, YAPRAK KURTOĞLU, ÖZLEM AKDAĞ, FUNDA TÜMER ve ZAFER DİLEKÇİ
Ankiad Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Aktan, Akalın Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Esen, Türkçe'nin Diriliş Hareketi Kurucu Genel Başkanı, Besteci - Yorumcu- Yazar Yalçın Mıhçı, Ulusal Haber Gazetesi Sahibi ve Genel Yönetmeni Zekeriya Tümer, Enad Genel Sekreteri Cem Serin, Erciyes Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Eler, Sanatçı Kadınlar Derneği Başkan ve Yönetim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği Ankara Barosu Delegelerinden Avukat Berat Sancar Yücel, Ankara Barosu Avukat Mahmut Kurtoğlu, Kutlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Recep Kutlu, Ulusal Haber Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Tümer başta olmak üzere Sanat ve İş camiasından önemli konukların katılımı ile gerçekleşen açılış 1 dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile kapılarını açtı.
DERYA SAATÇİOĞLU
Sergide Türkiye'nin başarılı 11 Genç Kuşak Sanatçısının toplam 46 eseri sergilenmekte.
Sanatçılara belgeleri Ressam Derya Saatçioğlu tarafından takdim edildi.
Sergi 22 Aralık 2016 tarihine kadar Transparan Sanat Galerisi'nde görülebilecek.

1 Aralık 2016 Perşembe

DUYURU VE ÇAĞRI & FINE ART SANAT BİRLİĞİ 5. YIL ÖZEL PROJESİ

FINE ART SANAT BİRLİĞİ 5. YIL ÖZEL PROJESİ
Fine Art Sanat Birliği, kuruluşunun 5. yılında çok özel bir projeye hazırlanıyor.
Birbirinden değerli 11 sanatçının katılımı ile gerçekleşecek olan serginin ev sahibi Transparan Sanat Galerisi.
Sergi genç"İZ" adını taşıyor.
Genç kuşak sanatçıların çok özel eserlerinin sergileneceği proje ruhunuzda iz bırakacak bir nitelikte.
“Sanat ve sanatçı toplumun öncüsü ve sesidir” bilinci ve görevi ile çalışan Fine Art Sanat Birliği'nin bu özel sergisi Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün  “Sanatsız kalmış bir toplumun hayat damarlarından biri kopmuş demektir” sözünden yola çıkarak ATAM sonsuza dek 'İZ' indeyiz misyonu taşımaktadır.
Sergi 15 Aralık tarihinde özel bir gece ile kapılarını açacak.











21 Kasım 2016 Pazartesi

RESSAM FUNDA TÜMER İLE SÖYLEŞİ

RESSAM FUNDA TÜMER

SÖYLEŞİ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan Başarılı Ressam & Küratör Funda Tümer ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Herkes dünyaya bir amaç için gelirmiş. Ben okumak yazmak ve üretmek için geldiğimi düşünüyorum. Hayata dair hissettiğim, düşündüğüm ve yaşadığım her duyguyu sanat ile yansıtmayı ve var etmeyi seviyorum.

Eserleriniz alışılmış tarzların çok dışında. Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Seramik, resim, ve grafik tasarımın hepsine hakim biriyim. Bu dalların hepsinde oldukça iyi bir eğitime sahibim. Alışılmış şeyler dışında farklı şeyler denemeyi seviyorum. Birçok tekniği harmanladığımda kendimi daha iyi ifade ettiğimi hissediyorum. Baskı tekniklerini çok seviyorum. Sanılanın aksine de çok zor bir tekniktir. Sanırım ben zor olan şeyleri daha çok seviyorum. Serigrafi ile fırçamı tuvalimde buluşturuyorum. Arada farklı baskı ve teknikler denediğimde oluyor. Ama işlerimin hepsinde ana figürlerimde fırçamı konuşturuyorum.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Vazgeçilmezim var atlar. Estetik, asalet ve tarihteki insanla birlikteliği açısından atlar vazgeçilmezim. Hayata dair tüm duyguları onlarla yansıtıyorum. Bazı çalışmalarımda kadın figürleri ile buluşturduğumda oluyor.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Bu sorudan önce şunu sormak sanırım daha doğru olur. Sanata ve sanatçıya önem veriliyor mu ? Hak ettikleri değeri alabiliyorlar mı ? Cevap basit kocaman bir hayır.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

- Geçmişten günümüze bu topraklarda tüm sanat dallarında çok önemli sanatçılar yetişmiş ve yetişmeye de devam etmektedir. Hayatını sanata adamış, üretmeye adamış çok ciddi işler yapan ve miras bırakmış kişiler vardır. Aslında ben düşünülen ve söylenenin aksine ülkemi sanatçı anlamında yüksek bir seviyede buluyorum. Ancak temelden gelen eğitim ve bilinç seviyesindeki sorun nedeni ile başta sanat ortamı ve dolayısı ile de gerçek sanatçılarımız hiç bir dönem hak ettikleri yerlerde olamadılar. Hiçbir zaman yeterli ve yükselten bir destek olmamıştır. Sanatçılar çoğu zaman yokluk içersinde kendi imkanları ile çabalamışlar ve bu çabaya devam etmektedirler.
Gelelim izleyiciye, bir klip çekip bir tek parça ile ortalarda gezen popçuların, güzellik yarışmasından çıkıp, iki ay oyunculuk dersi alıp dizilerde boy gösterenlerin, evlilik programı sunanların sanatçı olarak değerlendirildiği bir toplumda, iki ay kursa gidip kendine ressam diyenlerin olduğunu da düşünürsek, resim yani bir tablonun sadece duvara asılan bir süs objesi olduğunu sananlar ve hatta heykellerin kırılıp kaldırıldığını da eklersek temeldeki sorunu sanırım daha iyi anlarız. Acı gerçek şudur ki bilinçli sanat izleyicisi bir avuç dolusunu geçmez.

Sanatçı kişiliğinizin yanında siz hem bir sanat kurumu sahibi hem de küratörsünüz. Bir çok sanatçı ile çalışıyor ve sanat projeleri üretiyorsunuz. Sizce galeriler ve sanat kurumları yeterli çabayı sarf ediyor mu

Edenler var. Gerçekten güzel şeyler yapanlar, yapmaya çalışanlar var. Ama bunlarında çok az olduğunu görüyoruz. Sözüm asla herkes için değil ama çoğunluk için. Birçok galeri var. Ancak çoğuna galeri demek çok zor. Düzenlediği sergideki eserlerin tekniği hakkında bilgi sahibi olmayan, çalıştığı sanatçıyı tanımayan, iki aylık kursiyere sergi açan galeriler mi ararsınız, ticari kaygı sebebi ile sadece isim yapmış kişilere yer veren galeriler mi ararsınız, daha iyisi gelir belki diye boş olduğu halde biz falanca yıla kadar doluyuz diyen galeriler mi ararsınız, soyguncu gibi fahiş fiyatlarla kira isteyen galeriler mi ararsınız, sadece kendine koleksiyon yapmak için sergi açarım size ama şu kadar eserinizi alırım diyen galeriler mi ararsınız. Bakın galeri nedir, galeri profesyonelce sergiler, sanat projeleri yapması gereken, çalıştığı sanatçıyı en iyi şekilde  tanıtması ve temsil etmesi gereken, alıcısı ve izleyicisi ile buluşturması gereken kurumdur. Bunu yaparken de sanat bilgisine ve hatta piar  bilgisine de sahip olması gereken yerdir. En basiti kaç galeride profesyonel küratör mevcuttur. Hoş şuan herkes küratör olmuş durumda ya buda ayrı bir konu. Salonu kendi hazırlayan sanatçı olmaz, olmamalıdır.
Gelelim birliklere yada derneklere. Hep birlikte olamamaktan şikayet ederler, hem de gelin taşın altına elimizi birlikte koyalım dendiğinde ortada olmazlar. Proje üretmezler. Çoğu aynı isimler ve aynı eserler ile o karma senin bu karma benim galeriden galeriye koşup dururlar. Üste bir şey koyma çabası içinde bulunan gerçek anlamda çaba sarf eden tek tük yerden ibarettir.
İşte biz bütün bu olması gerekenleri yapan çok az denecek kadar yer olduğu için bu işe adım attık. Biz bir galeri değiliz. Bir sanat birliği olarak yola çıkıp zaman içersinde kurumsal bir hizmet vermeye başladık. Ve biz mevcut duruma şikayet etmek yerine çoğu zaman imkanlarımızın sınırlarını zorlayarak, hatta imkan oluşturarak taşın altına elimizi soktuk.

Siz ve kurumunuzun ödülleri bulunmakta. Ancak bunların hepsi yurt dışından. Bu konuda ne düşünüyorsunuz ve ödül sizin için ne ifade ediyor.

Bu ödüllerin sadece yurtdışından olması benim yada bizim gururumuz ama ilgili kişilerin ayıbıdır. Bunu yetkili mercilere sormak gerek. Ödül kısmına gelirsek, elbette yaptığınız bir iş sonucu bir ödüle layık bulunmanız mutluluk ve gurur verici bir durumdur. Ama benim için çok da büyük bir şey ifade etmiyor. Çünkü emek verilen iş başarılıda olur. Başarının illaki ölçüsü de ödül değildir.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

- Sanat ile uğraşıyorsanız öğrenmenin asla sonu olmayan uçsuz bucaksız bir platformdasınızdır. Asla ben oldum diyemezsiniz. Dediğiniz anda siz aslında bitmişsinizdir. Çalışmaya, denemeye, öğrenmeye ve üretmeye devam. Benim amacım gerek eserlerimi üretirken, gerek yeni sanat projelerime başlarken her zaman bir sonrakinde bir öncekinin üstüne çıkmak ve aynı zamanda birilerine de yardımcı olabilmektir. Durmak yok yola devam.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz


17 Kasım 2016 Perşembe

RESSAM KÜBRA BULDUKLU İLE SÖYLEŞİ

RESSAM KÜBRA BULDUKLU
RESSAM KÜBRA BULDUKLU

SÖYLEŞİ 

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan Ressam Kübra Bulduklu ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Hayatın bana verdiği misyon, önüme serdikleriyle yüzleşemese de ben kendimi her türlü zorluğa hazır, dimdik, bir elimde fırçamla düz bir yolda eğrisiyle doğrusuyla yürümekteyim. Konya Selçuk Üniversitesi'nde Resim Bölümü okudum. Okulumu bitirdikten sonra 'Kübra'nın Sanat Atölyesi' adı altında her şeye sıfırdan başlayarak  kendi iş yerimi açtım. Özel resim siparişi alarak işe başladım ve atölyemde her yaş grubundaki öğrencilerime de eğitim vermeye devam ettim. Çok yenilerde ise kendi memleketim olan Adana' ya iş yerimi  taşıdım ve Kozan Koleji'nde eğitmenliğe devam etmekteyim. Hayatta ki en büyük tutkum ise resim yapmak ve bu tutkuyu küçük büyük demeden  kişilere aşılamak ve şakaklarıma ak düşene kadar resim yapabilmek.

Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- İnsan ve evren varoluşundaki her şey benim tuvalime yansıyor. Gözlerimi kapatıp oluşturduğum kurgularımı bazen soyut, somut objeler kullanarak, bazen yaşadığım anlatılmaz, sözle tarifi olmayan  sadece renklerin dilini kullanarak hayat bulduruyorum. Anlıyor insan ellerine fırçayı alıp tuvalinin karşısına geçtiğinde.
Resim çalışmalarımda çok fazla çeşit malzeme ve teknik kullanmayı seviyorum. Yağlıboya ise vazgeçilmezim. Hep bir pastelimsi tadı vardır yağlıboya çalışmalarımda.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Üniversite zamanlarımda bir çok farklı illerde kendi çektiğim fotoğraflardan yola çıkarak figürlü ve figürsüz sahil, tekne vb. temalı çalışmalara imza attım. Fakat sonraları çok fazla  şey denedim. İçimdeki beni ortaya çıkarmak sandığımdan daha zor oldu ve insan yaşadığı her an  farklı duyguları yaşıyor. 20 yaşında hissettiklerim ile 25 yaşında iken hissettiklerim bir değil. Bazen sevinç, bazen gözyaşı, bazen  hayal kırıklıkları, bazen de bir başkaldırı. Her konuyu bir şekilde tuvalimle bütünleştirebiliyorum. İmge olarak zaman, tekne, kuş, bazen figür, bazen de deniz beni alıp başka bir dünyayı yaşamamı sağlayan izler bırakıyor hayatımda.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Gerçek anlamda yetenekli ,dinamik, her yıl ismini sayamayacağım fakültelerden mezun  çok fazla  insanımız var ama ülkemizde hiç kimse onlara ressam gözüyle bakmıyor ve birçoğu da aslında resim bile yapmıyor okul hayatı bittikten sonra. Sanat bence sanat için değil toplum için yapılmalı biz şu an ki düzende de sanatı kendimiz veya yakın sanat camiası çevremiz için yapıyoruz. Bu yüzden halkımız sanata aç ve bunun farkında ve bilincinde değil. Bu bilinci oluşturmak da aslında ağırlıkta devletimizin elinde. Şahsım adına Fine Art Sanat Birliği kurucusu Sayın Funda TÜMER hanıma sonsuz teşekkür ediyorum. Bizim gibi genç kuşaklara yol gösterip her konuda yardımcı olduğu yolumuzu aydınlattığı için.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

-  Sanat 'GÜÇ' ün avuçlarında can çekişiyor bana göre. Bazen siyasi, bazen ticari. Türkiye 'de destek, ilgi, alaka, en önemlisi de eğitim eksiğimiz var. Üzülerek belirtmek istiyorum ki  ülkemizde cebinde parası olmayan sanatçı sanatını icra  edemiyor maalesef. Aşılması gereken çok fazla engel, çözülmesi gereken çok fazla problemimiz var. Fakat üzülerek söylüyorum ki bunları umursayan önem veren ne bir milletimiz ne de bir devletimiz var.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

- Kendi çalışmalarımın da bulunduğu özellikle genç yetenekleri ön plana çıkarma amaçlı bir galeri açmak ve gerçek bir eğitim veren sanat akademisi kurmak istiyorum. Belki bir dağ başında, dere kenarında, ahşap otantik bir yer. Özellikle en ücra köşeye açmak istiyorum ki insanlarımızın özellikle arayıp bulması için. En kısa zamanda Orijinal Promosyon toplu resim siparişi üzerine bir web sitesi kurmak istiyorum tüm Türkiye'ye satışını gerçekleştirebilmek için. Eğitim bana göre gönül işi bende bu işi seviyorum. Ömrüm yettikçe kendimi sürekli geliştirip hep bir adım belki beş adım ileriye taşıyacak hamleler de bulunarak kendime, ülkeme ve aileme hayırlı faydalı bir insan olmak istiyorum.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz

11 Kasım 2016 Cuma

RESSAM CEREN DEMİRBAŞ İLE SÖYLEŞİ

RESSAM CEREN DEMİRBAŞ

S Ö Y L E Ş İ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan Ressam Ceren Demirbaş ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Babamın mesleği dolayısıyla hayatım, Ankara ve yurtdışı arasında gidip gelmekle geçti. İlkokulu Senegal’de, ortaokulu Strazburg (Fransa)da okudum. Lise için tekrar Ankara, Charles de Gaulle’e döndüm. Üniversite eğitimim için Paris‘e gittim. Orada, Psikoloji eğitimim sırasında edindiğim, bilinçaltının her insana özgü kişisel bir hikayesi olduğu fikri, bende, onları renklerle resime aktarma arzusu uyandırdı. Bu fikirden yola çıkarak, «geçmişin gibisin, hayal gücün kadarsın» şeklinde ifade ettiğim bakış açımı resimlerime yansıtmaktayım.

Eserlerinizde alisilmis tarzlardan çok farkli bir tarz görüyoruz. Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Tarzımın temelini oluşturan unsurlar,  kuralsız, cüretkâr oluşum ve tamamen sezgisel çalışmam. Kendimi kısıtlamayı sevmiyorum ve cesaretimi sınırlayacak  bir kalıba girmek istemiyorum. Farklı tarz ve teknikler denemeyi seviyorum.  Çalışırken bir anda yeni bir teknik ya da yeni bir tarz denerken bulabiliyorum kendimi. Ben aslında gördüğümü değil,  kafamda yarattığım görüntüyü resmediyorum.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Genel olarak bilinçaltına yönelik, psikolojik konulara yoğunlaştım. Parapsikoloji ve metafizik konular dışında, mitoloji de resimlerime konu olabiliyor. Bunun dışında, kadına şiddet temalı ve güncel toplumsal konuları da kendi bakış açımla sunduğum resimler de yapıyorum.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Maalesef, genç kuşak sanatçılara yeterli önem verildiğini düşünmüyorum. Bunun için çaba sarf eden kişi ve kurumlar elbette var ama yeterli olduğu kanısında değilim. Genç – Usta sanatçı diye karşılaştırmamak gerekir bence. Usta sanatçıların katacakları tecrübeli görüş, genç sanatçıların ortaya koyacakları taze bakışla bir noktada buluşacaktır. Her ikisinin de değeri « aynı » ve « ayrı » olmalıdır.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

-  Türkiye sanat alanında birçok ülkeye göre zayıf kalıyor maalesef.  Türkiye’de ne sanata ne de sanatçıya yeterince değer verilmiyor.  Müzelerimiz ve sanat etkinliklerimiz çok az ve sanat bizim ülkemizde hak ettiği değere henüz ulaşmış değil. Buna rağmen, son on yılda Türkiye’deki resim izleyicisinin, özellikle Türk ressamlara ilgisinin arttığını görmek mutluluk verici. Bunda, resim ve sanatseverlerin sanatçı ile buluşmasını kolaylaştıran galeri ve müzayede salonlarının çoğalmasının büyük payı olduğunu düşünüyorum.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

- Şu anda Atina’da yaşıyorum. Bir süredir üzerinde çalıştığım yeni fikirler ve yeni bir tarz var. Bu eserlerimle en kısa zamanda sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyorum.

Eserlerinize sergiler dışında ulaşabileceğimiz bir platform varmı

İzleyiciler, eserlerimi  http://www.cerendemirbas.sitew.org adresinden takip edebilirler.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz


10 Kasım 2016 Perşembe

''AYNADAKİ KADINLAR'' RESSAM ŞEHNAZ AYKAÇ 28. Kişisel Sergisi SANATSEVERLER ile Buluştu

''AYNADAKİ KADINLAR'' RESSAM ŞEHNAZ AYKAÇ 28. KİŞİSEL SERGİSİ SANATSEVERLER İLE BULUŞTU
Küratörlüğünü Fine Art Sanat Birliği Başkanı Ressam Funda Tümer'in üstlendiği sergi görkemli bir açılış ile gerçekleşti.

Transparan Sanat Galerisi'nin ev sahipliği yaptığı sergide başta sanat camiasının önde gelen isimleri ve basın olmak üzere birçok konuk yer aldı.

28.Kişisel Sergisini açan Şehnaz Aykaç'ın eserlerine konukların ilgisi oldukça yoğundu. Sanatçı, eserlerinde izleyiciyi kadın bedeninden ruhuna uzanan derin ve anlamlı bir yolculuğa çıkarmaktadır.

''Aynadaki Kadınlar'' sergisi 17 Kasım 2016 tarihine kadar izlenebilecek.

5 Kasım 2016 Cumartesi

FINE ART SANAT BİRLİĞİ; -Sezon Açılışı & ŞEHNAZ AYKAÇ ''AYNADAKİ KADINLAR'' Kişisel Sergisi-

FINE ART SANAT BİRLİĞİ SEZON AÇILIŞI
ŞEHNAZ AYKAÇ ''AYNADAKİ KADINLAR'' KİŞİSEL SERGİSİ
Fine Art Sanat Birliği, Başkan Funda Tümer öncülüğünde, muhteşem bir sergi ile 2016 - 2017 sezon açılışına hazırlanıyor.
Açılış 08 Kasım 2016 tarihinde Ankara Transparan Sanat Galerisi ev sahipliğinde gerçekleşecek.
Sergi, kadının bedeninden ruhuna uzanan derin ve anlamlı bir yolculuğa çıkarıyor. Kadının toplumda görüntüden ibaret olmadığına dikkat çeken sergide sanatçı, kadının hayal gücünü, özgürlüğünü, mücadeleci ruhunu, yaşam gücünü, doğurganlığını, cinselliğini, tutkularını, bedenine sahip çıkışını, hüzünlerini ve içlerindeki yer yer dönemsel fırtınaları, yer yer de hüzün ve acılarını güçlü fırçası ve yorumu ile tuvalinde yansıtıyor. Sanatçı adeta eserleri ile kadınlarımızı bedenlerine, hak ve özgürlüklerine sahip çıkmaya çağırıyor.

3 Kasım 2016 Perşembe

RESSAM HÜSEYİN ÖZNÜLÜER İLE SÖYLEŞİ

RESSAM HÜSEYİN ÖZNÜLÜER
 
SÖYLEŞİ 

Önemli Sanatçılarımızdan Ressam Hüseyin Öznülüer ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- 2013 yılına kadar özel atölyemde 2013 ten sonra ise Erzincan Üniversitesi'nde Öğretim Üyesi olarak hem öğrenci yetiştirmeye hem de  kendime ait resimler yapmaya çalıştım. Bu süreçte öğretirken öğrenmenin güzelliğini anladım. 2005 yılında Erzurum'da bir ilk olan Eylül Güzel Sanatlar Derneği'ni kurarak bölgemizde sanatın gelişmesi için Ulusal ve Uluslararası birçok sanat projesi gerçekleştirdim. Sanat benim için hiçbir zaman bıkmadığım ekmek gibi su gibi yaşamın ta kendisidir. Sevdiğiniz işi yaparsanız bir gün bile çalışmazsınız diyen bilge, muhtemelen bizler gibi çalışmayı büyük mutluluk olarak algılayanlar için söylemiştir.

Eserlerinizde alışılmış tarzlardan çok farklı  bir tarz görüyoruz. Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Sanatın en büyük güzelliği, sanatçının kendi karakteriyle hareket etmesi ve bir formüle bağlı kalmamasıdır. Yapmaya çalıştığım eserlerde de hiçbir zaman tek bir kalıba bağlı kalmadım. Bir sonunun olmadığını bile bile sürekli bir arayış içerisindeyim. İster tuval içinde, isterse dışında farklı materyaller denemek olmazsa olmazımdır.

Özellikle işlediğiniz bir konu varmı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyormu

- Tarihimiz her zaman beni etkilemiştir. Bunun için uzunca bir dönem sadece Türk Mitolojisi konulu eserler üretmeye çalıştım. Halen daha kopmuş da değilim. Yaptığım bir kaç eserden birisi mutlaka beni Prototürk’lere götürür .Şimdi ise tablolarımda estetik olarak vazgeçemediğim Kadın ve At figürleri resmetmekteyim.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyormu ve Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

- Ülkemizde genç yeteneklere yeterince sahip çıkılmadığını düşünüyorum ama bunun nedenini ne eski ustalara ne de sadece ustaların eserlerini sergileyen galerilere bağlamıyorum. Evet buda bir sebeptir ama asıl neden bence; Türkiye’de sanata verilen değerdir. Bu şartlarda dahi genç sanatçılar büyük çabalar sonucu ön plana çıkabilirken bir de ülkemizde sanata verilen değerin tatmin edici olduğunu düşünürsek ne ustalara ne de galerilere sahip çıkılma hususunda gerek kalmazdı. Atölyeler artar, yeni galeriler açılır, her sanatçı tatmin olur ve daha verimli çalışmalar yapabilirdi.

Sanatçı kişiliğinizin yanı sıra siz aynı zamanda bir eğitmensiniz. Sanat eğitimini ülkemizde yeterli buluyormusunuz.

- Eğitim sisteminde sanat doğru yere ve zamana konulursa daha doğru olacağını düşünüyorum. Evet, bugün üniversitelerimiz çoğaldığı gibi güzel sanatlar bölümleri bayağı artmaktadır. İlk bakışta sanat adına bunun çok güzel bir durum olduğu sanılabilir. Ama sanat eğitimine ana okulu’ndan liseye kadar önem verilmedikçe, hiçbir yeri kazanamayıp, güzel sanatlarda şansını deneyen öğrencilerin oranı her geçen gün daha da artacaktır.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

Bu söyleşiyi yaparken dahi acaba halen şövalemde devam ettiğim resmin şurasına bir şey ilave etsem nasıl olur diye düşünüyorum. Sürekli yeni fikirler çıkabiliyor.  Yer ve zamanın hiç önemi yok. Sanat adına Doğu Anadolu bölgesinde yapmak istediğim sanatsal projelerim var ve nasip olursa 2017 de uygulamaya başlayacağım.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz

1 Kasım 2016 Salı

RESSAM NURGÜL BAŞ KILIÇ İLE SÖYLEŞİ

RESSAM NURGÜL BAŞ KILIÇ

SÖYLEŞİ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan Ressam Nurgül Baş Kılıç ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Çocuk yaşlarımdan itibaren görsel olan sanat dallarına ilgim oldu. Özellikle mimari yapıların şekilleri, süslemeleri ve motifleri ilgimi çeken unsurlar oldu. Daha sonrasında bir nesne üzerinde, dokularda, lekelerde gördüğüm şekilleri resmetmeye başladım. Ardından da bu aşk beni resim okumaya sevk etti. Katıldığım sergi ve sanat projeleri motivasyonumu ve heyecanımı arttırdı. Sanat yolunda yürümeye devam ederken aynı zamanda bir resim eğitmeni olarak öğrencilerime sanatı sevdirmeye çalışıyorum

Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Renklerin ön planda olduğu ve bir boşluk içerisinden çıkan kadın figürleri ve hayvan figürlerini sıklıkla çalışıyorum. Fantastik bir fon oluşturuyorum. Canlı ve bir anda parlayan renkleri seviyorum. O andaki  İç dünyamı bir şekilde dışa yansıtıyorum.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Uzun zamandır eserlerimin temasını kadın portreleri ve hayvan figürleri oluşturmakta. Bu durum birazda ruh halime bağlı. Yaptığım küçük karalamalar ve eskizlerimden ne çıkıyorsa tuvale onu yansıtıyorum.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Galeri sahipleri hakkında genelleme yapmak istemiyorum ama bir çoğu ticari kaygı taşıyor. İsim yapmış sanatçıların eserlerine satış garantili bakıldığı için onlara öncelik tanınıyor. Bu durum maalesef ki gençlerin önünü kapatıyor. Genç Sanatçılara ne kadar imkan tanınır ise o denli başarılı olabileceklerini ve kendilerini gösterdikçe kalıcı bir yer edinebileceklerini düşünüyorum.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

-  Sanat ortamında ayrımcılık ve guruplaşma var. Akademisyenler, isim yapmış sanatçılar bir grupta, Alaylılar farklı bir grupta. Birde akademik eğitim almış kendini tanıtmaya çalışan bir grup var. Sanatçılar arasında bir bütünlük, birbirine sahip çıkmak, birbirine destek olmak maalesef yok. Bu durum izleyicilere de yansıyor ve izleyicide ona göre bir ortamda bulunuyor. Buda sanatın doğru bir yolda ilerlemesini engelleyen bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.

Siz sanatçı kişiliğiniz yanında aynı zamanda bir eğitmensiniz. Sanat eğitimini yeterli buluyormusunuz

-  Maalesef yeterli önem verilmiyor. Öğrencilerde, velilerde hatta eğitimcilerde sanat bilinci yok ve gereksiz görülüyor. Bu bilinç ve yaklaşım temelden değişmediği süre içerisinde bizim de işimiz çok zor.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

- Çalışmalarımı yaparken teknik olarak farklı şeyleri denemeyi seviyorum. Gerçekleştirmek istediğim birçok planım var. Destekçimizin az olduğu bir ortamda ne kadarını gerçekleştirebilirim ve beni nereye götürür bende merak ediyorum.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz


28 Ekim 2016 Cuma

RESSAM ÖZLEM AKDAĞ İLE SÖYLEŞİ

RESSAM ÖZLEM AKDAĞ

SÖYLEŞİ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan Ressam Özlem Akdağ ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Hayatta insanların tercihleri, tavırları, duruşları vardır. Ya sıradanlığı seçersiniz  ya da farklılığı. Resim benim kendimi  fark edişim ve farklılığım. Resim yapmanın beni çağıran sesini duyduğumda, bu sese kayıtsız kalamazdım ve şimdi büyük bir aşkla resim yapıyorum.

Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Yaşadığımız anlar, doğadaki her obje, müzisyen, şair ya da bir ressam için ilham kaynağı olabilir. Bu anlar benim için bir hikayenin başlangıcıdır. Gözlemlerimle oluşturduğum hikayelerimi, imgeler yardımıyla somut figürler yanında bazı figürleri soyutlayarak ve en son renklerin dilini kullanarak tuvalime aktarıyorum. Resimlerimde yağlı boyayı tercih ediyorum.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Bir süredir kadın teması üzerine çalışmalar yapıyorum. Sanatın ya da sanatçının, toplumdan ve toplumsal olaylardan uzak kalamayacağını düşünüyorum. Bu bazen bir başkaldırı, bazen sevinç, bazen hüzün olarak kişinin sanatına yansıyacaktır. Benim, kadın konusunu seçme nedenimse yazık ki ülkemin kadınının hala ezilen kadın olmasıdır ve beni şu an en derin etkileyen konudur.
Tuvalimde, kadına dair her türlü duyguyu işlemeye çalışıyorum. İlerleyen zamanlarda ise belki bir kuş, belki rüzgar, belki mavi gökyüzü beni etkiler ve bu duyguların izleri tuvalime yansır. Bunu ilerleyen zaman gösterecek.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Yetenekli, sanata dinamizm katabilecek pek çok genç arkadaşımız var; bu çabaların devamlı üretime dönebilmesi için elbette desteğe ihtiyacı var. Galerilerin, koleksiyonerlerin, sanat izleyicisinin bu anlamda gençlere fırsat vermesi ve desteklemesi gerekir. Gereken desteğinse gençlerimize şu anda yeterince sağlanmadığını düşünüyorum.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

-  Bana göre sanatımız belli bir kesimin elinde sıkışıp kalmış durumda. Birbirini destekleyen, sanat ortamının gelişmesini sağlayacak düşünce yetersiz. Doğal olarak izleyici de yetersiz.
Yazık ki, hala gelişmeye çalışan bir sanatımız var.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

- Her zaman öğrenmeye ve üretmeye devam edeceğim. Yeni malzeme ve teknikler konusunda araştırma ve uygulamalarımı sürekli kılarak, sanat severlere  sunma çabasında olacağım.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz...

21 Ekim 2016 Cuma

RESSAM ZAFER DİLEKÇİ İLE SÖYLEŞİ, ULUSAL HABER, KÜLTÜR & SANAT

RESSAM ZAFER DİLEKÇİ

SÖYLEŞİ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan başarılı Ressam Zafer Dilekçi ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatırmısınız

- Sanat ile tanışmam küçük yaşlarda oldu. En çok mimari yapılar ve karikatür ilgimi çekmişti. Kendimce farklı malzemeler ile denemeler yapmaya başlamıştım. Bu süreç tüm öğrenim hayatım boyunca ilerleyerek devam etti. Sonucunda da bu aşk beni resim okumaya kadar getirdi. Üniversite dönemimde beni en çok heyecanlandıran ve Sanata bakışıma anlam katan katıldığım sergiler ve yarışmalardır.
Yine aynı dönemde önemli karikatür dergilerinde yayınlanan karikatürlerim motivasyonumun hızla artmasına etken oldu. Şu an aynı zamanda bir eğitmen olarak maneviyat ve tecrübelerimi öğrencilerime aktarıyorum. Sanat sürekli üretmeyi, yenilenmeyi ve değişmeyi gerek görüyor. O yüzden sürekli olarak iç ve dış dünyamı sorguluyor, aradığım cevapları sanat yolu ile bulmaya ve vermeye çalışıyorum.

Eserlerinizde alışılmış tarzlardan çok farklı  bir tarz görüyoruz. Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Geometrik soyutlama resimler yapıyorum. Kompozisyonlarımda insan ve hayvan figürlerini sıklıkla kullanıyorum. Bazı seri çalışmalarımda resimlerimi karikatürsel bir çizgi ile bütünleştiriyorum. Bunların yanı sıra iç ve dış mekânsal perspektif resimlerim de bulunmakta.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyor mu

-  Özellikle işlediğim konular insan merkezli. Gözlemlediğim ve etkisinde kaldığım günlük yaşantılara kompozisyonlarımda sıkça yer vermekteyim.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Kesin bir dille belirtmek isterim ki  gereken önem maalesef verilmiyor. Özellikle galeriler isim yapmış kişilere ağırlık verirken istisna durumlar dışında genç ve isimsiz kişileri tercih etmiyorlar. Oysa ki bir galerinin görevlerinden biride gelecek vaad eden isimlere ağırlık vererek uygun platformlarda değerlendirerek önlerini açmaktır. Ama maalesef bunu yapan çok az kurum var. Bu sebeple de isim yapmış kişiler yanında şansları neredeyse yok gibi. Ticari düşünce ön planda tutulduğu takdirde, isim yapmış kişinin eser satışına garanti ile yaklaşım oldukça, gençlerin önü iyice daralmakta. İsim yapmakta size tanınan ve sunulan imkanlar ile olacağına göre birilerinin artık bunun daha çok farkına varması gerekli diye düşünmekteyim. Zira yaşını almış ve hatta üretimi dahi bitmiş kişilerin bir gün gelecek eserlerine de artık piyasa da ulaşılamayacak. O nedenle gençlerin ve üretimi hızla devam eden kişilerin üstüne daha çok düşmek gerekirken yine diyorum ki bu gerçeğin farkında olan maalesef çok az kurum bulunmakta.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz
-  Yeterli ve samimi bulmuyorum. Alaylılar, akademisyenler, eğitimciler ve izleyiciler. Felaket... Kendi içlerinde dahi bir ayırım varken ve bütünleşme, dayanışma, birlik olma söz konusu değilken doğal olarak bu durum izleyiciye de geçmekte. Başarının alkışlanamadığı hatta gereken önemin ve değerin verilmediği bir sanat ortamı bulunmakta. İmkanların ve olanakların durumu ise zaten malum ortada.

- Sanatçı kişiliğiniz yanı sıra siz aynı zamanda bir eğitmensiniz. Sanat eğitimi sizce ne durumda

-  Sanat bilinci ve önemi hak ettiği değere sahip olmadığı için, sanat eğitimi de maalesef yeterli durumda değil.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

Bir sanatçının sürekli farklı şeyler denemesi ve hatta malzeme konusunda asla sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Tuvallerimde malzeme çeşitliliğine gitmek istiyorum. Hedefim kavramsal sanat.

Ulusal Haber – KÜLTÜR & SANAT, Teşekkür ederiz


18 Ekim 2016 Salı

HEYKELTRAŞ ŞENOL BORA İLE SÖYLEŞİ (ULUSAL HABER & FUNDA TÜMER)

HEYKELTRAŞ ŞENOL BORA
Heykeltraş Şenol Bora

SÖYLEŞİ

Genç Kuşak Sanatçılarımızdan başarılı Heykeltraş Şenol Bora ile sanatı, bakışı ve toplumda sanat üzerine söyleşi

Biraz kendinizi anlatır mısınız

- Kendimden bahsetmenin tam mevsimi, kendimden bahsetmeyi sevemesem de.  En çok bu mevsimde üretmek istiyorum, en çok bu dönem yalnız kalmayı seviyorum belki de. Yürümeyi çok seviyorum, insanlar daha samimi sanki. Hayatımda tek vazgeçilmezim taşlar. Çakıl taşıyla mutlu olurum.  Her biri farklı şekilde çakıl taşları. Anlatacak çok şeyim var aslında ama burada bırakmak yeterli.

Eserlerinizde alışılmış tarzlardan çok farklı  bir tarz görüyoruz. Tarzınız ve tekniğiniz hakkında bilgi verirmisiniz.

- Ben yontu geleneğinin ham maddesi mermer olduğuna inanırım. Bundan dolayı taş çalışırım. Mermerde haliyle üslup oturtmak zor. Çünkü yıllarca her şey denendi ve biz kırıntıları kemiriyoruz doğrusu .Başta insan figürleri, sevgiyle sarılan kadın ve erkek figürleri denedim. Bu serimden çok keyif aldım. Belki bir seri daha denerim ilerde. Ardından şekil  itibariyle koç başı figürleri denedim. Türk kültüründe de yeri var. Bu seri çalışmalarım fazlası ile ses getirdi. Seri çalışmayı seviyorum.  Çünkü ürettikçe yeni fikirler birbirini kovalıyor. Yeni projelerimde biraz  taş dışına çıkarak farklı şeylerde denemek istiyorum.  Ama asla bana huzur veren taştan vazgeçemem. Yapı olarak sertte olsa o işleyişi sırasında ve eğer fikir de varsa kafanızda keyifle ilerliyor.

Özellikle işlediğiniz bir konu var mı, seçtiğiniz konular değişken olabiliyormu

-  İnsan ruh hali sabit olmadığı ve değişkenlik gösterdiği için dönem dönem benimde çalışmalarımın konuları değişir. Ancak özellikle bir konu seçerim ve o konuda seri çalışmalar yaparım. Bugün bunu yarın şunu yapayım diye bir şey söz konusu olmaz. Türkiye de yaşıyoruz ve her gün yeni bir olay, bir dram, bir mesele oluyor. Dolayısı ile insanı etkiliyor.

Son dönemlerde genç kuşak sanatçıların ön plana çıktığını görüyoruz. Sizce Genç Sanatçılara yeterli önem veriliyor mu

-  Bana göre genç, yaşlı diye bir ayırım olmaz sanatta. Bir mucit 15 yaşında da bir icat yapabilir, 50 yaşında da . Sanattaki bu algı ve ayırımın ticari olduğunu düşünüyorum. Değil sanata ve sanatçıya, biz insana değer verilsin bir konumdayız maalesef. Genç sanatçılara da gelirsek yeteri önem ve imkan verildiğini düşünmüyorum. Hep tırnaklarımız ile kazımak zorundayız.

Türkiye'de ki sanat ortamını ve izleyicisini nasıl buluyorsunuz

- Türkiye de gerçek anlamda üreten kişi az sayıda. Diğerleri de boş hayran kitlesine hitab eden kişiler. Gerçek izleyici de bununla orantılı olarak az bir kitle. Ama bizim ülkemizde herkes sanatçı, herkes imam, herkes futbol yorumcusu.  Türkiye de sadece sanat diye direnen küçük bir kitle var. Bu kitle ister üreten, ister izleyici ister ne denirse artık

-  Türkiye de Heykel Sanatı sizce ne durumda

-  Heykel üreten çok az var. Dolayısıyla yine geçmişimizle övüneceğiz. İlhan Koman'lar Şadi Çalık'lar vs ve günümüz en iyi heykeltraşı benim de hocam, yıllarca asistanlığını yaptığım ve heykel anlamında beni en çok heyecanlandıran isim Mehmet Aksoy. Onun kadar üreten ve heykel sevgisi taşıyan kimsede göremedim.
Heykel Sempozyumları oluyor. Ama tam bir fiyasko bana göre. Bir ayda kaç kilo taş kırarsın gibi bir yarış şekli var sanki. Bende mümkün olduğunca takip ediyor ve katılmaya çalışıyorum. Projeler daha üstünde düşünülür ve mekansal algı ile hazırlanırsa daha başarılı olabiliriz.

İleriki dönemlerde planladığınız çalışmalarınız hakkında bilgi verebilirmisiniz.

-  Plânlarım için taşa başlamadan bir şey söylemem ütopik biraz. Ama  siyasetin bu kadar içimize girdiği ve her gün trajik olayların yaşandığı bir dönemde konularımı biraz bu yönde seçmeyi düşünüyorum. Neler çıkar bende merak ediyorum.

Ulusal Haber - Teşekkür ederiz