9 Eylül 2014 Salı

BİR SANATÇININ KALEMİNDEN EĞİTİM VE ÖNEMİ Seramik Sanatçısı & Ressam, Funda TÜMER

BİR SANATÇININ KALEMİNDEN:
"EĞİTİM; ETKİSİ VE ÖNEMİ"
Seramik Sanatçısı & Ressam
Funda TÜMER
Seramik Sanatçısı & Ressam
Funda TÜMER
Şartların giderek zorlaştığı ve olumsuzlaştığı bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemden eğitim sistemimizde etkilenmişken üzülmemek mümkün değil.
Eğitim temelde aile de başlayan ve okul ile devam eden bir süreçtir ve bir döngüdür.
Bir döngüdür çünkü eğitim seviyesi yüksek bir anne, baba, ve öğretmen aynı şekilde bir çocuk dolayısı ile de bir nesil ve toplum yetiştirir.
Peki, eğitim sistemimiz içinde bulunduğu tüm şartlar ele alındığında ne kadar başarılıdır. Eski ile yeni karşılaştırıldığında şu zaman ki durum ve nesil nerede ve nereye gitmektedir.
Bu konuyu farklı açılardan değerlendirelim. Öncelikle bir sanatçı olarak sanat kısmından değerlendirmek istiyorum.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi ‘’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’’.
Okullarımızdan müzik ve resim derslerinin saatleri azaltılmıştır ve giderek yok edilmeye çalışılmaktadır. Peki, bu dersler eskiden ne kadar başarılı bir şekilde bize aktarıldı. Resim ve Müzik dersleri ilgisi olmayan öğrenciler tarafından nasıl değerlendirildi ve öğretmenler tarafından o öğrencilerin de derse ilgisi sağlanabildi mi. Cevabı koca bir HAYIR… Sanatın bir toplum için önemi yeterli derecede aktarılmadığı ve öğretilemediği için işte tam da bugün buna sahip olamayan o eski öğrenciler tarafından bu müfredat yok edilmeye çalışılmaktadır. Ve sonuç hayat damarlarından biri koparılmaktadır.
Peki diğer hayat damarları Bilim ve Tarih ne seviyededir. Bilimin önemi ne kadar doğru bir şekilde eğitim sistemi içindedir ve yeterlimidir. Biyoloji, Fizik, ve Kimya mezunlarının iş bulamadığı bir ülkede bilim ne durumdadır, bilimin olmadığı bir ülke sizce ilerleyebilir mi.
Bunun cevabı da koca bir HAYIR…
Peki ya Tarih. Geçmişini bilmeyen bunu dizilerden yazılmış senaryolardan öğrenmeye çalışan bir toplum mu olacağız. Hayır. O halde okullarımızda tarihimizi en iyi şekilde öğreteceğiz çocuklarımıza.
21 yaşında fetih yapan, sürekli okuyan, dünyayı öğrenen ve hükmeden bir ata soyunun torunları olduğumuzu bilecekler. Atamızın izinde ilke ve inkılâpları’na bağlı kalmanın ne kadar önemli olduğunu öğreteceğiz. Bu vatana kolay sahip olunmadığını binlerce şehidin kanının üstünde kurulduğunu bilecekler ki yeri geldiğinde ön cephede göğüslerini siper edebilsinler.
Kavga ile savaş ile sokaklarda bağırıp çağırmak ile kırıp dökmek ile hiçbir yere varılamayacağını en güzel haykırışın en güzel savaşın düşünmek, çalışmak, üretmek, adil olmak, haksızlığa boyun eğmemek gibi kavramlardan geçtiğini bu kavramlara sahip olmanın ise kalemden kitaptan kısacası eğitimden geçtiğini öğreteceğiz.
Buraya kadar tamam...
Peki ya değerlerimiz ne durumda. Neredeydi ve gittikçe nereye gitmekte. Okullarımıza ve öğrencilerimize bakarak değinmek istiyorum bu önemli noktaya.
Yaşıtlarım ve yaşım üstündeki nesil çok iyi bilir biz siyah önlüğün asaleti ile büyüdük. O zamanlarda okulun bir kokusu öğretmenlerin bir tadı vardı. Okula giderken en yoksulundan en zenginine kadar herkes eşit giyinirdi. Kızlarda saçlar toplanır, erkeklerde ise kısa bir traş yapılırdı. Tırnaklar kesilir ve tertemiz olurdu. O yıllarda öğretmenlere sonsuz bir saygı vardı.. Kimi takdir alır kimi zayıf alırdı ama kimse kuralları bozmazdı. Okul aile demekti. Orda bambaşka bir aşk vardı.
Peki ya şimdi bu koku bu tat kaldı mı?..
HAYIR. Saçları boyalı, tırnakları ojeli, eteği mini, suratı makyajlı genç kızlar, saçlar jöle ile yıkanmış genç erkekler,’’ hey hoca naber’’ diyen bir öğrencilik. Okulun bir podyum değil bir eğitim öğretim kurumu olduğunun farkına varamamış bir gençlik.
Ben diyorum ki sevgili dostlar gidişatın bu hale gelmesi de yine eğitimden kaynaklıdır.
Eğitim sadece derslerden ibaret değildir. Ahlak, kültür, değer yargıları, saygı, vicdan, kurallara uymak, disiplin, sevgi gibi kavramlarda eğitimin içindeki parçalardır. O halde eğitim bir bütündür. Parçalardan biri eksilirse puzzle asla tamamlanamaz.
Bu doğrultuda başta aile ve öğretmenlerimize çok büyük bir görev düşmektedir.  Atamızın izinde ilke ve inkılâplarına bağlı, kalpleri vicdan ve sevgi dolu bir nesil yetiştirmelerini dilerim. Umutlar hiç bitmesin. Geleceğimiz çocuklarımızdır. Ne kadar iyi ve başarılı eğitim o kadar aydın bir ülke demektir...
FUNDA TÜMER
Seramik Sanatçısı & Ressam

Ressam (Contem porary art, Genius Artist) Mehmet UZEL

Ressam (Contem porary art, Genius Artist) Mehmet UZEL

Ressam Mehmet Uzel; Topkapı Sarayı'ndan İstanbul Boğazına Bakış, 50 x70 - Yağlı Boya
Ressam Mehmet Uzel; Mogan Gölü'nde Balıkçının Evi, 60X210 - Yağlı Boya
Ressam Mehmet Uzel, Kahvehane - 50 X 70 - Yağlı Boya
İletişim ve Bilişim
Ressam Mehmet UZEL 
TEL: 0312 417 52 62 & GSM: 0536 483 28 18
e. MAİL: ressammehmetuzel@gmail.com
***
Ressam (Contem porary art, Genius Artist) Mehmet UZEL'in
eserlerinden örnekler
Ressam Mehmet UZEL
Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL


Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL