6 Kasım 2014 Perşembe

SAİM KAYA VE SANAT YORUM; Seramik Sanatçısı & Ressam Funda TÜMER

SAİM KAYA VE SANAT YORUM
Sanat Danışmanı Saim KAYA
Sanatçıların en büyük destek ve ihtiyaçlarından biri de doğru kişi ve doğru galeriler ile çalışmalarıdır. İçinde bulunduğumuz Sanat ortamında maalesef ki bu doğru kişi ve yer konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Birçok galeri bulunan özellikle üç büyük şehiri baz alırsak bu galerilerin ne kadarı sanatçıya doğru ve olması gereken hizmeti verebilmektedir. Maalesef ki bu sanatçıların içinde bulunduğu ciddi sıkıntılardan biridir.
İçinde bulunduğumuz bu duruma en iyi ve en doğru şekilde hizmet veren kurumlardan biridir SANAT YORUM.
A.Ü. İşletme Fakültesinden mezun olup, Resim ve çerçeve sektörünün önde gelen ve en büyük ithalatçı firmasında 14  Yıl satış ve pazarlama departmanında çalışmış olan  Saim KAYA bu süreçte sanat piyasasını yakından takip etmiş, güncel sergileri ve müzayedeleri sürekli izleyerek bu konuda büyük bir bilgi birikimine sahip olmuştur. Pek çok ressam, sanatsever ve sanat galerileri ile olan yakın dostlukları sayesinde hep sanatla iç içe olmuş, bu vesile ile sanat ve sanat piyasasındaki gelişme ve değişme sürecini yakından takip etmiştir.
Kazanmış olduğu bu bilgi ve deneyimi paylaşmak, sanatçıyla sanatsever arasında bir köprü oluşturarak sanat eserlerini sanatseverlere çok daha kolay ulaşır hale getirebilmek, aynı zamanda da sanatçı ve eserlerini daha geniş kitlelere ve sanatseverlere tanıtabilme imkânı sağlamak amacıyla, Saim KAYA tarafından kurulmuş ciddi ve başarılı bir galeridir SANAT YORUM.
Sanatçı başta olmak üzere koleksiyonerlere de tam ve doğru hizmeti veren nadir galerilerden biridir. Saim Kaya galerisinde sadece sergiler düzenleyen bir galerici mantığından çok ötede bir hizmet politikasına sahip olup, Sanat ve Sanatçılara tam kapsamlı bir hizmet vermektedir. Çalıştığı sanatçıları büyük bir özenle seçmekte, sanatçı ve eserlerini hak ettiği yere ulaştırma yolunda profesyonel bir vizyonla hareket etmektedir.
SAİM KAYA İLE SÖYLEŞİ
Seramik Sanatçısı & Ressam
Funda TÜMER
Şu an sanat piyasasının içinde bulunduğu durum hakkında ne düşünüyorsunuz ve siz kendinizi bu piyasada nerede görüyorsunuz
Saim Kaya: Şu an sanat piyasasında dengeler bozulmuş durumda ortada bir kaos var fiyatlar ya dip ya uçurum. Bende bu kaos ortamında doğru işler yaparak sanatçıyı da koleksiyoneri de memnun edecek bir çaba içerisindeyim. Bu çaba sadece eser satma çabası değildir. Sanatçının hak ettiği değere sahip olması için de gereken çalışma yapılmalıdır. Aksi halde örnek verecek olursak  bir sanatçının eseri 1000 tl.ye satılırsa o artık 1000. tl.lik sanatçıdır. Değerini artırmak güç olur ama tabi bu bir iki eser satmakla değil sürekli satmakla olacak bir durum. Bir sene ya da iki sene boyunca 20-30 eser satarsanız belli fiyattan ondan sonra piyasası oturmuş belirlenmiş oluyor.
Ben önce sanatçımı hak ettiği değere ulaştırma çabası içerisindeyim.
Peki sizin için doğru iş nedir
Sanat Danışmanı Saim KAYA
Saim Kaya: Bizim işte daha doğrusu sanat sektöründe hiç bir zaman tek bir doğru yoktur. İki kere iki her zaman dört etmez. Bizde sanatçının yada eserin fiyatını alıcı ve koleksiyoner tayin ediyor. Siz eserinize X bir rakam isteyebilirsiniz. O sizin fikriniz ama eserin gerçek değeri parayı verip eseri alan alıcı tarafından belirleniyor. Ben dengelerin doğru kurulması ve korunarak koleksiyonerin de sanatçının da mağdur olmaması yönünde bir tutum içerisindeyim.  Çünkü bir eserin ederinin belirlenmesi için birçok etken vardır. Sanatçının eğitimi, birikimi, açtığı sergiler hatta dönemi bile bu etkenlerden bazılarıdır.
Peki sizce koleksiyoner bir eserde öncelikle neye dikkat etmelidir. Çünkü Koleksiyoner olduğunu söyleyen ancak kursiyerlerden dahi eser alan ve aslında eserden anlamayan kişiler ile de karşılaşmaktayız.
Saim Kaya: Eserin özgünlüğü, kopya olup olmadığı, sanatçının tarzı, tekniği, mesleki birikimi gibi birçok unsur vardır. Mesela siz bir tarz oluşturmuşsunuz sizi takip eden biri onlarca eser arasından sizi fark edebilir ya da farklı bir eserin altında imzanız varsa ondan şüphe duyabilir.
O halde bir koleksiyonerin de mutlaka bir bilirkişi desteği ile çalışması gerekmektedir diyebilirmiyiz
Saim Kaya: Evet kesinlikle. Çünkü bir eser yapılabilecek en büyük yatırımlardan biridir aynı zamanda. O nedenle doğru için mutlaka bilirkişi ile çalışması gerekmektedir. Özelliklede genç ve orta kuşak sanatçılarına bakacak olursak kimin takip edilmesi gerektiğine bizler hakimiz.
Sizde bir sanatçının mutlaka kendi tarzı, tekniği ve özdeş bir teması olması gerektiğini mi düşünmektesiniz
Saim Kaya: Evet kesinlikle. Farklı denemeler olabilir yeni şeyler denenebilir buna karşı değilim ama özellikle kendini ifade edecek tanıtacak bir tarzı, tekniği ve teması mutlaka olmalı...
Peki piyasada bazı kişiler tarafından bu durumun eleştirilmesine nasıl yaklaşıyorsunuz yani yıllarca aynı temada çalışan kişiler bazı kesimlerden eleştiriler almakta buna katılıyor musunuz
Saim Kaya: Bu ay deniz çalışayım sonra soyutlama yaparım arada bir peyzaj, sıkılırsam farklı bir şeyler yaparım mantığı olmaz. Tarzla tekrarı karıştırmamak gerek
Ama bu seferde başka hiçbir şey yapamıyor gibi eleştirilenler var
Saim Kaya: Bir sanatçının kendini bulması tarzını yakalaması uzun yıllar alır. Eğer bir sanatçı tarzını, tekniğini ve kendi ile özdeşleşmiş temasını bulmuş ise zaten o uzun yılların birikiminden geçmiş demektir. Bu başka hiçbir şey yapamayacağı anlamının aksine zaten çok yollardan geçtiğini gösterir. Deneme süresinde olan kişileri de, oturtmuş kişileri de eserlere baktığınızda çok rahat anlayabilirsiniz. İşte bu noktada tekrar bilirkişinin, bir sanat danışmanının önemi ortaya çıkmaktadır.
Bu güzel söyleşi ve bilgiler için SAİM KAYA ‘ ya teşekkür ederiz.
Seramik Sanatçısı & Ressam
Funda TÜMER

9 Eylül 2014 Salı

BİR SANATÇININ KALEMİNDEN EĞİTİM VE ÖNEMİ Seramik Sanatçısı & Ressam, Funda TÜMER

BİR SANATÇININ KALEMİNDEN:
"EĞİTİM; ETKİSİ VE ÖNEMİ"
Seramik Sanatçısı & Ressam
Funda TÜMER
Seramik Sanatçısı & Ressam
Funda TÜMER
Şartların giderek zorlaştığı ve olumsuzlaştığı bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemden eğitim sistemimizde etkilenmişken üzülmemek mümkün değil.
Eğitim temelde aile de başlayan ve okul ile devam eden bir süreçtir ve bir döngüdür.
Bir döngüdür çünkü eğitim seviyesi yüksek bir anne, baba, ve öğretmen aynı şekilde bir çocuk dolayısı ile de bir nesil ve toplum yetiştirir.
Peki, eğitim sistemimiz içinde bulunduğu tüm şartlar ele alındığında ne kadar başarılıdır. Eski ile yeni karşılaştırıldığında şu zaman ki durum ve nesil nerede ve nereye gitmektedir.
Bu konuyu farklı açılardan değerlendirelim. Öncelikle bir sanatçı olarak sanat kısmından değerlendirmek istiyorum.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi ‘’Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’’.
Okullarımızdan müzik ve resim derslerinin saatleri azaltılmıştır ve giderek yok edilmeye çalışılmaktadır. Peki, bu dersler eskiden ne kadar başarılı bir şekilde bize aktarıldı. Resim ve Müzik dersleri ilgisi olmayan öğrenciler tarafından nasıl değerlendirildi ve öğretmenler tarafından o öğrencilerin de derse ilgisi sağlanabildi mi. Cevabı koca bir HAYIR… Sanatın bir toplum için önemi yeterli derecede aktarılmadığı ve öğretilemediği için işte tam da bugün buna sahip olamayan o eski öğrenciler tarafından bu müfredat yok edilmeye çalışılmaktadır. Ve sonuç hayat damarlarından biri koparılmaktadır.
Peki diğer hayat damarları Bilim ve Tarih ne seviyededir. Bilimin önemi ne kadar doğru bir şekilde eğitim sistemi içindedir ve yeterlimidir. Biyoloji, Fizik, ve Kimya mezunlarının iş bulamadığı bir ülkede bilim ne durumdadır, bilimin olmadığı bir ülke sizce ilerleyebilir mi.
Bunun cevabı da koca bir HAYIR…
Peki ya Tarih. Geçmişini bilmeyen bunu dizilerden yazılmış senaryolardan öğrenmeye çalışan bir toplum mu olacağız. Hayır. O halde okullarımızda tarihimizi en iyi şekilde öğreteceğiz çocuklarımıza.
21 yaşında fetih yapan, sürekli okuyan, dünyayı öğrenen ve hükmeden bir ata soyunun torunları olduğumuzu bilecekler. Atamızın izinde ilke ve inkılâpları’na bağlı kalmanın ne kadar önemli olduğunu öğreteceğiz. Bu vatana kolay sahip olunmadığını binlerce şehidin kanının üstünde kurulduğunu bilecekler ki yeri geldiğinde ön cephede göğüslerini siper edebilsinler.
Kavga ile savaş ile sokaklarda bağırıp çağırmak ile kırıp dökmek ile hiçbir yere varılamayacağını en güzel haykırışın en güzel savaşın düşünmek, çalışmak, üretmek, adil olmak, haksızlığa boyun eğmemek gibi kavramlardan geçtiğini bu kavramlara sahip olmanın ise kalemden kitaptan kısacası eğitimden geçtiğini öğreteceğiz.
Buraya kadar tamam...
Peki ya değerlerimiz ne durumda. Neredeydi ve gittikçe nereye gitmekte. Okullarımıza ve öğrencilerimize bakarak değinmek istiyorum bu önemli noktaya.
Yaşıtlarım ve yaşım üstündeki nesil çok iyi bilir biz siyah önlüğün asaleti ile büyüdük. O zamanlarda okulun bir kokusu öğretmenlerin bir tadı vardı. Okula giderken en yoksulundan en zenginine kadar herkes eşit giyinirdi. Kızlarda saçlar toplanır, erkeklerde ise kısa bir traş yapılırdı. Tırnaklar kesilir ve tertemiz olurdu. O yıllarda öğretmenlere sonsuz bir saygı vardı.. Kimi takdir alır kimi zayıf alırdı ama kimse kuralları bozmazdı. Okul aile demekti. Orda bambaşka bir aşk vardı.
Peki ya şimdi bu koku bu tat kaldı mı?..
HAYIR. Saçları boyalı, tırnakları ojeli, eteği mini, suratı makyajlı genç kızlar, saçlar jöle ile yıkanmış genç erkekler,’’ hey hoca naber’’ diyen bir öğrencilik. Okulun bir podyum değil bir eğitim öğretim kurumu olduğunun farkına varamamış bir gençlik.
Ben diyorum ki sevgili dostlar gidişatın bu hale gelmesi de yine eğitimden kaynaklıdır.
Eğitim sadece derslerden ibaret değildir. Ahlak, kültür, değer yargıları, saygı, vicdan, kurallara uymak, disiplin, sevgi gibi kavramlarda eğitimin içindeki parçalardır. O halde eğitim bir bütündür. Parçalardan biri eksilirse puzzle asla tamamlanamaz.
Bu doğrultuda başta aile ve öğretmenlerimize çok büyük bir görev düşmektedir.  Atamızın izinde ilke ve inkılâplarına bağlı, kalpleri vicdan ve sevgi dolu bir nesil yetiştirmelerini dilerim. Umutlar hiç bitmesin. Geleceğimiz çocuklarımızdır. Ne kadar iyi ve başarılı eğitim o kadar aydın bir ülke demektir...
FUNDA TÜMER
Seramik Sanatçısı & Ressam

Ressam (Contem porary art, Genius Artist) Mehmet UZEL

Ressam (Contem porary art, Genius Artist) Mehmet UZEL

Ressam Mehmet Uzel; Topkapı Sarayı'ndan İstanbul Boğazına Bakış, 50 x70 - Yağlı Boya
Ressam Mehmet Uzel; Mogan Gölü'nde Balıkçının Evi, 60X210 - Yağlı Boya
Ressam Mehmet Uzel, Kahvehane - 50 X 70 - Yağlı Boya
İletişim ve Bilişim
Ressam Mehmet UZEL 
TEL: 0312 417 52 62 & GSM: 0536 483 28 18
e. MAİL: ressammehmetuzel@gmail.com
***
Ressam (Contem porary art, Genius Artist) Mehmet UZEL'in
eserlerinden örnekler
Ressam Mehmet UZEL
Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL


Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

Ressam Mehmet UZEL

2 Ağustos 2014 Cumartesi

YAŞAYAN BİR EFSANE: "RESSAM MEHMET UZEL"

MEHMET UZEL
                                              1927-…  Sivas
Ressam Mehmet UZEL
          Evimiz doğuya bakar güneş doğar odadaki kireç duvarlara resim yaparım. Ailem üzüntüyle Üsküdar’lı şehit ressam Hasan Rıza Beyi düşünerek onunda duvarlara resim yaptığını, resim sanatının ailemizde üzüntüye neden oluşunun sebebi büyük amcamız Hasan Rıza Beyi bulgurların Edirne de katlettiği acıyla anar. 
            Miralay Şekip Beyin oğlu,  Mehmet Bey dedem Viyana da ünlü batisörü ustası.  Sivas’a döndü ermenlere paskalya çörekleri yapıyordu. Çörek kalıpları abanoz üzerinde güvercinler, balıklar ve kuşlar ve İsa motifleri gördüm.  
            Amcam ve babam paskalya çörekleri ve pastalar yaptılar. Ben eve sepetle çörek taşırdım. Etrafımda kedi ve köpeklerle eve giderdim. Çöreğin için den birini resim sanarak duvara çiviyle çaktım aile ve yakınlarımız beni tuhaf bulmaya başladılar.
            1942:Sivas’ta cumhuriyet kıraat hanesi. Herkes Cumhuriyet Gazetesinde bir ilanla geldi Walt Disney resim yarışması kurallarını inceledik katılmama karar verildi.  Walt Disney’in isteği:
1-Canlı objeler 
2-Bitkiler 
3-Taşlar
Ressam Mehmet UZEL
            Canlı objeler: Sivas’ta büyük değirmen tepeden inen yolda arabaları seyrettim. Yokuş aşağı at arabasını arkadan gördüm. Kasada buğday çuvalları yokuşta araba kaymasın diye direnin arabacı ve atın başı önde görünüyor. 
            İleride büyük değirmen içi karanlık damda insanlar,  gökyüzünde karakargalar dolaşıyor bu resmi desen olarak yaptım. Bu resmi guaj boya ile boyadım.
            Bitkiler: (Bardakta Zambak ) mor,mavi tonlar damarlar gerçek görünümde desenler çizdim birini de guajla boyadım.Bu resimleri Walt Disney stüdyosu   Newyork’a  gönderdik. 
            Aylar sonra mektup aldık. Orta sondayım yarışmayı kazandım. Mektup da Walt Disney (bana  dahi çocuk diyor.)  Ama ailem Newyork’a gönderemedi. Çok üzüldüm. 
            Bu bilgiyi G.S Akademisine bildirdiler Laleli de Rum bir bayanın pansiyonunu buldular. Ona da ailem göndermedi.
            Sonra ki okullar, da bir çok ders tepeden bakan öğretmenler yüzünden başarılı olamadım. Halen ruhsal semptomlar içindeyim. 1950 - 1953'de Gazi Eğitim Enstitüsü Resim Bölümünde öğrenci iken; Hocam Refik Epikman, (Sen benden üstünsün, kimseye söyleme, bildiğini yap) dedi.
Ressam Mehmet UZEL 
Tatil dönüşü son sınıf da (Ölüm Tarlası) ismini koyduğum 60x80 bir resim okula götürdüm. Sivas da çiftçi arkadaşımı çift sürerken yıldırım çarptı. Öküzde öldü. Resmi hocalar gördü sinirle bizi üzmeye hakkın yok bu olayı neden bize yansıttın bizi güldürecek konular yap deli misin ama Refik Epikman çok beğendi (“Sen (Nicola Poussien)sin Onunla ilgilen dedi.”) Hocam adresini var mı?, mektup yazacağım. Güldüler. Nicola Poussien 1584-1665. Okul bitti Van Lisesi’nde çalıştım.  Sivas Lisesi’nde çalıştım.
Ben, öğrencilerimin çoğu Sivaslı bana hayranlıkla sevgi duyarlar onların abisiyim. Lise 2de soğuk aralık ayında öğrencime hasta ve titriyor haldeyken kazağımı giydirdim. Suç oldu. Müfettişler geldiler sorguladılar kendilerine utanç verici cevap verdim konu kapandı. Nisan da bir müfettiş geldi sizi Fransa’ya gönderceğiz dediler gönderdiler. Bakanlıktan Emin Bilgiç, sizi takdir ediyoruz sanatını beğeniyoruz ama “Bizden misiniz” dediler. Cevap veremedim. Ama resim çalışmalarıma devam ettim. Dış İşleri Bakanlığı, Kültür Bakanlığı ve Devlette ait müzede 12 resmim gözüküyor. 3 teşhir ediliyor. 2si kopya. Ama yine Amerika . Pazardan aldığım Jacson Pollook resmini Newyork  Sothebys ‘e  Cd ile gönderdim. Hırsızlık sandılar. Nereden aldın demişlerdi Suudi Arabia dan geldi dedim.3 sene sonra benim resimlerimi gördüler. 
Tobies Meyer , Alican Ertuk ve Metropolitan üyeleri ressamınız harika o yalan söylemez. Poollok ile onun Kitap Okuyan Kız, Genç Balıkçı resmini müzahiyedeye koyacağız. Baskı için gerekli isteklerini bir dosyaya Cdler ve transbaran  fotograflarla  gönderdik.  Newyork da kayboldu. Tobies Meyer , Alican Ertuk ve Metropolitan Müzeun uzmanları Pollook resminin   1937 de Mahattın da Zeplin kazası.
            Ressamınız da Comtanporarir Art Genius Artst diye selam aldım onlardan. Bütün başarılarım ülkemizde takdir edilmedi. Ankara da  Pollook resmini benim yaptığımı söyleyen hasta insanlar arasındayım.
            ***
            RESSAM MEHMET UZEL & İLETİŞİM BİLGİLERİ:
            GSM TEL: 0536 483 28 18
            EV     TEL: 0312 417 52 62
            e.MAİL    : ressammehmetuzel@gmail.com
            ***
MEHMET UZEL
(BİR SERGİ DAVETİYESİ’NDEN)
Ressam Mehmet UZEL
            Tatildeki Evimiz
1927 yılında Sivas’ta doğdu. (1942) Valt Disney Stüdyolarında çalışmaya davet edildi. (1947) Devlet Resim Heykel Sergisine katıldı. (1953) Sivas’ta kişisel sergi, (Gazi Üniversitesi) Resim Bölümünü bitirdi, karma sergilere katıldı. (1963-1973) Çalışma ve arayışlarını sürdürdü, portreler yaptı, kendine özgü etkileriyle ilgi gördü, (1973-1974) Devlet Resim Heykel Galerisinde kişisel sergi.
(1975) Resim Heykel Müzesine resmi konuldu, (1976) Devlet Sergilerinde resimleri bakanlıklar tarafından satın alındı. Amerika’lı koleksiyoncu Macc Aarons 19 Resmini satın aldı, New York’ta 5. Cadde’deki galerisine uzman sanatçı ve restoratör olarak davet etti. Avrupa ülkelerinde açılan gezici sergilere katıldı, ilgi gördü.
Çekoslovakya Cumhurbaşkanı için bir resim satın alındı. Yurt dışı temsilciliklerimizde, büyükelçiliklerde, New York, Los Angeles, Sidney, Münih ve Prag’da özel koleksiyonlarda resimleri var, (1977) Kültür ve Dışişleri bakanlıkları koleksiyonlarına çok sayıda resimleri alındı.
Kanadalı koleksiyoncu Mr. Reed (sarı Sokak) adlı resmini aldı. 
Ressam Mehmet UZEL
               "Kedimiz" 
Mr. Richard Avedikyan ve Sami Davis Jr. Koleksiyonunda resimleri var, (1977-1981) Devlet Resim Heykel Sergilerine ve Karma Sergilere katıldı. (1981) Atatürk’ün 100. Yıl Kutlama Yarışmasında ödül aldı, resmi satın alındı. İzmir Füzen Galerisinde kişisel sergi..
(1982) Paris Galeri St. Etien’e davet edildi. Ankara Galeri Artizan’da Fikret Mualla, Avni Arbaş ve bazı sanatçılarla karma sergiye katıldı. Monaco Bienaline katıldı, davet edildi, (1983) Vakko Resim yarışmasında ödül aldı. Ankara Vakko Galerisinde kişisel sergi. Antik kentlerde ve Bodrum Müzesinde resimler yaptı. Marmaris, Ayvalık ve İzmir sokaklarında yaptığı otantik çalışmaları çok ilgi gördü.
Vitali Hakko koleksiyonunda ve özel koleksiyonlarda resimleri var.
(1984) Ankara Galeri Mige’de kişisel sergi. Bolu resim yarışmasında ödül aldı, resmi Bolu Müzesine konuldu. (1984-1987) Türkiye Petrolleri Resim yarışmalarına katıldı, (1987) Türk Amerikan Derneğinde kişisel sergi ve karma sergiler, (1988) Ankara Şerekbank’ta kişisel sergi. (1989) Ankara Arda Galeri’de karma sergi, (1990-1991) İstanbul Antik A. Ş. Müzayedesinde resimleri satıldı, (1992-1993) Ülkemizdeki antik kentlerin görüntülerini yansıtan çalışmalar yaptı. (1993-1995) “Çin vazolarında çiçekler” serisini gerçekleştirdi ve portreler yaptı (1995) Galeri Valencia’da kişisel sergi.
Galeri Valencia
Arjantin Caddesi Halıcı S. 3/A 06700 G.O.P. – ANKARA
Tel: 0 (312) 427 69 14
***
Ressam Mehmet UZEL'in Tablolarından bir kaç örnek:
Sivas Lisesi'nde Büyük ATATÜRK'ün Yatak Odası
Ressam Mehmet UZEL 
Kitap Okuyan Kız (70 x 100, Tuval Akrilik)
Ressam Mehmet UZEL 
Genç Balıkçı, (Tuval-100 x 110) Ressam Mehmet UZEL